T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansı (BEBKA) tarafından, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO), Eskişehir Sanayi Odası ve Bilecik Ticaret ve Sanayi Odası’nın destekleriyle düzenlenen, “TR41 Bölgesi Sanayide Yenilik ve Rekabetçilik Şurası” Bursa’da gerçekleştirildi.
BEBKA’nın “TR41 Bölgesi Yenilik ve Akıllı Uzmanlaşma Stratejisi Belgesi” hazırlıkları kapsamında yapılan TR41 Bölgesi Sanayide Yenilik ve Rekabetçilik Şurası’na, Bursa Valisi Yakup Canbolat, Bursa Milletvekili Efkan Ala, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, Bursa Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Ulcay, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Taş, Osmangazi Kaymakamı Zafer Orhan, ve BEBKA Genel Sekreteri İsmail Gerim ile ilgili kamu kurumlarının yöneticileri ve sivil toplum kuruluşlarının yetkilileri, Ar-Ge ve Tasarım merkezleri ile özel sektör temsilcileri katıldılar.
Yeni nesil sanayi stratejisi; Akıllı Uzmanlaşma
Şura’nın açılışında konuşan BEBKA Genel Sekreteri İsmail Gerim, “İleri teknoloji ürünlerin üretiminin artırılması, milli savunma sanayi başta olmak üzere birçok alanda ithalata olan bağımlığın azaltılması, Sanayide Dijital Dönüşüm uygulamalarının yaygınlaştırılması, malzeme teknolojilerine yönelik araştırma ve geliştirme faaliyetlerinin yoğunlaştırılması Ülkemizin önemli konuları arasındadır. Yürüttüğümüz saha çalışmalarında, bölge genelinde, özellikle, sektörel dönüşüme, uzmanlaşmaya ve sektörler arası entegrasyona yönelik teşvik ve destek mekanizmalarına ihtiyaç olduğu tespit edilmiştir” dedi.
Akıllı Uzmanlaşma Stratejilerinin on yıllık süreçte Avrupa Bölgesel Kalkınma politikalarının temelini oluşturduğunu ve BEBKA olarak ‘Bölgesel Yenilik ve Akıllı Uzmanlaşma Stratejisi Belgesi’ hazırlıklarını Kasım ayında başlattıklarını söyleyen Gerim, “Akıllı uzmanlaşma, yeni nesil sanayi stratejisi olarak nitelendirilmektedir. Akıllı uzmanlaşma, bölgesel ekonomilerin kendi kaynaklarını en iyi ve etkin şekilde değerlendirebilmeleri, var olan rekabet düzeylerini daha üst seviyelere çıkarmaları, sahip oldukları kaynakların değerlendirilmesi ile farklı alanlarda da rekabetçi bir yapıya kavuşabilmeleri demektir. Bizler de bunları göz önünde bulundurarak, Bakanlığımızın görüş ve onayları dahilinde çalışmalarımızı başlattık” diye konuştu.
Veriler ve analizler tüm paydaşlarla paylaşılacak
BEBKA olarak bu çalışma ile bölge özelinde destek mekanizmalarının yönlendirilmesi, bölgesel düzeyde makro politikalara yol gösterebilecek girişimci eğilimlerin ön planda tutulduğu, bölgenin rekabet düzeyini arttıracak, bilgi veya teknoloji odaklı bir bölgesel yenilik ve akıllı uzmanlaşma stratejisinin oluşturulmasını amaçladıklarını ifade eden Gerim, “Akademisyen ve teknik uzmanların yer aldığı profesyonel bir teknik ekiple beraber yürüttüğümüz saha çalışmaları kapsamında bölgemizde yer alan yenilikçilik ve Ar- Ge konularında önemli role sahip hem kendi sektörlerini hem de ilişkide olduğu farklı sektörleri dönüştürebilme potansiyeline sahip kuruluş ve firmaların üst düzey yöneticileri ile bir araya geldik. Üç ilde 60’a yakın firmayla ve ekosistem aktörleriyle derinlemesine mülakatlar gerçekleştirildik. TR41 Bölgesi Sanayide Yenilik ve Rekabetçilik Şurası sonrasında tüm veriler ve analizler derlenerek oluşturulacak “TR41 Bölgesi Yenilik ve Akıllı Uzmanlaşma Stratejisi Belgesi” tüm paydaşlarla paylaşılacak. Strateji belgesinin tüm paydaşlar tarafından sahiplenileceğine olan inancımız tam olup bölgemizin yenilikçilik ve rekabetçilik kapasitesinin geliştirilmesine katkı sağlamasını arzuluyoruz” şeklinde konuştu.
“Dünya ekonomisine rekabet gücü yüksek şehirler yön veriyor”
Şura’da konuşan BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay da, Sanayide Yenilik ve Rekabet Şurası’nın, bölgedeki stratejik alanlara odaklanarak uluslararası rekabet düzeyini yükselteceğine inandıklarını söyledi. Burkay, “Dünya ekonomisinde artık rekabet gücü yüksek şehirler yön veriyor. Ülkelerin kalkınma hamlelerinde şehirlerin ve bölgelerin rekabeti belirleyici olurken Bursa, Türkiye’mizin büyüme hedeflerine en yüksek katkıyı sağlayacak lider şehirler arasındadır.” dedi.
“Standartlara uyan değil, standartları belirleyen bir Bursa…”
Ar-ge ve inovasyonun önemine dikkat çeken Burkay, “Standartlara uyan değil, standartları belirleyen bir Bursa için bilginin üretime dönüştüğü ve ekonomik katma değer oluşturduğu bir modele ulaşmayı amaçlıyoruz. Üretimde yaşam döngüsünün kısalması firmaları kısa zaman dilimlerinde daha fazla Ar-Ge ve tasarım yoluyla yenilik yapmaya sevk etmektedir. Başta KOBİ'lerimiz olmak üzere, tüm üretici aktörlerimiz için Ar-Ge ve tasarım süreçlerinin etkin şekilde kullanılıp yönetilmesi hayati öneme sahiptir. Bu noktada Ar-Ge ve tasarım merkezlerimizin üretime katkısını da artırmak zorundayız. BEBKA, Bursa Valiliği, Bursa Büyükşehir Belediyesi ile Bursa Uludağ Üniversitesi ve Bursa Teknik Üniversitesi olarak hayata geçirdiğimiz ve geçirmeyi planladığımız projeler ile Bursa iş dünyasına değer katmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
“Kaynakların daha verimli kullanılması gerekiyor”
OECD’nin verilerine göre 2050 yılına kadar dünya nüfusunun yüzde 70’inin şehirlerde yaşayacağına dikkat çeken Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş ise, “Şehir nüfuslarının artması ile enerji, su, ulaşım, iletişim vb. kaynakların daha verimli kullanılması gerekecektir. Akıllı uzmanlaşma veya “Akıllı Şehir” kavramı şehirlerin bunu başarmasına yardımcı olabilir. Hızla dijitalleşen dünyada güçlü şehirler için yerel yönetimler de akıllı şehirleşmeye yöneliyor. Özellikle internet altyapı teknolojilerinin yaygınlaşması, veri alışveriş hızlarının artması ile nesnelerin interneti Akıllı Şehirlerin yapı taşları olacak” şeklinde konuştu.
“Akıllı şehircilik anlamında çalışmalarımıza devam edeceğiz”
Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak akıllı şehircilik ve belediyecilik anlamında önemli çalışmalar yürüttüklerini ifade ede eden Aktaş, “Yaklaşık 600 kilometrelik fiber optik kablo iletişim ağı ile altyapısı en güçlü şehirlerin başında gelen Bursa'da, kurduğumuz veri merkezi uluslararası sertifika alan ilk belediye olma özelliği taşıyoruz. Bu sertifika doğrultusunda sistem odaları tasarlanarak, sistemin sürdürülebilir ve kesintisiz olması için bu konuda yüzde 99.99 süreklilik sağlayan modern bir sistem oluşturuldu. Akıllı ulaşım sistemleri kapsamında akıllı kavşaklarla ve yol çalışmalarıyla kentin trafiğine nefes aldırdık. Bursa Kent içi Sinyalizasyon Sistemine dahil 18 trafik arterinde birbirleriyle koordineli çalışan 65 adet sinyalize kavşağı hayata geçirdik. Vatandaşın hayatını kolaylaştıracak, cep telefonuna yüklenebilen uygulamalar geliştirdik. Ayrıca web platformumuzla hem halkımızı belediyemizin faaliyetleri hakkında hızlı bir şekilde bilgilendirebilecek, hem de onların talep ve isteklerine cevap verebileceğiz” dedi.
“Çağın gerektirdiği üretim uygulamalarına ağırlık vermememiz gerekiyor”
TR41 Bölgesi Sanayide Yenilik ve Rekabetçilik Şurası’nda son olarak konuşan Bursa Valisi ve BEBKA Yönetim Kurulu Başkanı Yakup Canbolat da, “Ülkemizde 2018 yılında imalat sanayi ihracatı içindeki orta düşük ve düşük teknoloji ürünlerin payı %60,2 iken yüksek teknolojili ürün ihracatı payı %3,5 olarak gerçekleşmiştir. TR41 Bölgesinde bu oranlar 2018 yılı için orta düşük ve düşük teknolojide %38,5, yüksek teknolojide ise %3,9 olarak göze çarpıyor. OECD ülkeleri ortalamasına bakıldığında, özellikle yüksek teknoloji ihracatının %18 dolaylarında olduğu görülüyor. Bu rakamlar, ülkemizde özellikle stratejik sektörlerde yüksek teknoloji üretiminde çağın gerektirdiği üretim altyapısı ve uygulamalara daha çok ağırlık vermemiz gerektiğini ortaya koyuyor. Bölge illerimizin ihracat artışları incelendiğinde ise 2010-2018 döneminde TÜİK verilerine göre özellikle Bursa’nın, son dönemde yaşanan olumsuz gelişmelerin de etkisiyle, ihracat artışının %4 ile sınırlı kaldığı görülüyor. 2010 yılında 10,7 milyar $ olan Bursa ihracatı, 2018 yılında 11,1 milyar $ civarında gerçekleşmiş durumda. Bu durum özellikle küresel pazarlar ile bütünleşik bir tedarik yapısına sahip olan Bursa’daki belli başlı sektörlerin, küresel ekonomide fark yaratabilmek için bilgi ve teknoloji düzeyi yüksek, Ar-Ge ve yeniliğe dayalı, kaynakların verimli kullanıldığı, yeni istihdam imkanlarının sağlandığı bir dönüşüm sürecine ihtiyaç duyduğunu ortaya koyuyor. Bu yeni ekonomik model için planlı ve bütünleşik bir yaklaşım geliştirilmesi gerekiyor” diye konuştu.
“Kilogram başına ihracat değerleri önemli”
Günümüzde katma değerli üretim ve rekabetçiliğin ekonomik sistemindeki önemine dikkat çeken Canbolat, “Ürünün ne kadar satıldığı değil, ne kadara satıldığı; ne kadar çok ihracat yapıldığı değil, kilogram başına ihracat değerleri önem kazanmaktadır. Rekabetin altın kuralı yükte hafif pahada ağır ürünler üretip satabilmektir. Bugün artık bölgesel yenilik stratejilerinde de yeni bir yaklaşım olan akıllı uzmanlaşma stratejisi kavramı benimsenmeye başlanmıştır. Akıllı uzmanlaşma, gelişen ekonomilerde, modernizasyon, yatırım ve en önemlisi de mevcut iş gücünün uzman olduğu sektörlerde yenilik yaparak büyümenin adı olarak karşımıza çıkıyor. Akıllı uzmanlaşma yaklaşımı, geleneksel büyüme modellerinden ayıran ilk özelliği, yeniliğe dayalı bir model ile bölgenin potansiyel gelişimini, mevcut durumunu veya bölgede meydana gelen dönüşümleri dinamik bir sistem içinde ele almaktadır. İkinci olarak da akıllı uzmanlaşma, bölge potansiyelini ortaya koymak için bilgi yoğun alanların belirlenmesini önermektedir. Bu tür stratejik çalışmalar ile mevcut yerel ekonomik ve pazar fırsatlarını incelenerek, teknoloji ve pazar alanları belirlenerek ekonominin yeni dönüşümüne olanak sağlanacaktır. TR41 Bölgesi Yenilik ve Akıllı Uzmanlaşma Stratejisinin doğru belirlenerek, uygulama aşamasının verimli ve etkin geçmesi için bugün burada ortaya konan görüş ve öneriler büyük önem taşımaktadır” ifadelerini kullandı.
Açılış konuşmalarının ardından gün boyu devam eden Şura, proje danışmanları Emre Koyuncu ve Esen Çağlar moderasyonunda “Akıllı Uzmanlaşma ve Yenilik”, “Yenilik, Ar-ge ve Tasarım Gündemi Nedir?”, “Stratejik Öncelikler Ne Olmalı?” ve “Ekosistemi Geliştirme Gündemi ve Program Önerileri” başlıklı oturumlarında yapılan elektronik oylamalar ve 25 masada 250 katılımcıyla gerçekleştirilen grup içi müzakerelerle katılımcıların bu konulara ilişkin görüş ve düşünceleri alınarak devam etti.