TTGV’nin yürüttüğü, BTC Şirketi’nin desteklediği İskenderun Körfezi Endüstriyel Simbiyoz Projesi’nin kapanış etkinliği olarak Ankara’da düzenlenen “Endüstriyel Simbiyoz Konferansı 2014”te, projeyle elde edilen dikkate değer çevresel ve ekonomik kazanımlar kamuoyu ile paylaşıldı. Konferansta BEBKA Planlama Uzmanı Nalan Tepe-Şençayır “Türkiye’de Endüstriyel Simbiyoz-Bugünü ve Geleceği” konulu oturuma panelist olarak katıldı.
Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı (TTGV) tarafından yürütülen, Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru Hattı Şirketi (BTC Şti.) tarafından desteklenen ve Kalkınma Ajansları tarafından bölgesel kalkınma plan ve destek programları kapsamına alınan endüstriyel simbiyoz kavramının somut uygulamalara yansıtılmasını hedefleyen “İskenderun Körfezi’nde Endüstriyel Simbiyoz Projesi”nin kapanış etkinliği, 19-20 Şubat 2014 tarihlerinde Ankara’da “Endüstriyel Simbiyoz Konferansı 2014” olarak gerçekleştirildi.
2008 yılında Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı ve BTC Şti. işbirliğinde yürütülen fizibilite çalışmalarıyla başlatılan Endüstriyel Simbiyoz Projesi, 2011 yılından itibaren TTGV tarafından uygulandı. BTC Şti.’nin kurumsal sosyal sorumluluk programları kapsamında 2008 yılından bu yana destek verdiği Proje, 2014 Şubat ayında sonlandı. Bu kapsamda düzenlenen konferansla Türkiye’de endüstriyel simbiyoz girişimini başlatan, başarılı örnek projelere destek veren ve kalkınmanın çevre yönetimi boyutunda yeni fırsatlar sunan, özel sektör-sivil toplum işbirliği ve kamu desteği ile daha da gelişerek ilerleyen projenin sonuçları paylaşıldı. Proje Danışma Kurulu üyesi kuruluşların temsilcileri, ilgili proje yararlanıcıları, kamu kurumları, sivil toplum ve özel sektör temsilcileri, diğer donör kuruluşlar, büyükelçilikler ve uluslararası kalkınma kuruluşlarının temsilcilerinin katıldığı konferansın açılış konuşmasını TTGV Genel Sekreteri Dr. A. Mete Çakmakcı yaptı.
Çakmakçı yaptığı açılış konuşmasında “Yeni TTGV, içinde yer aldığı ekosistemde, farklı uzmanlıklara gelişme ortamı sağlayan esnek bir çözüm platformu olarak, kamu ve özel sektörden sponsorlarımıza ihtiyaç ve beklentilerine uygun şekilde etkin çözümler geliştiren ve yöneten profesyonel bir yapı olma yolunda hızla ilerlemektir. Bu süreçte, TTGV’nin ‘Türkiye’nin yenilik tecrübesini’ uluslararası düzeyde temsil eden, farklı ürün ve hizmetlerle değere dönüşen ağ ve işbirliklerini geliştirmesi de önemli hedeflerimizden birisidir. Bunun en somut örneklerinden birisi de BTC Konsorsiyumu’nun sponsorluğunda başarı ile tamamladığımız ve TTGV’nin gelecekteki çalışma modeli ile ilgili önemli ipuçları içeren ‘İskenderun Körfezi’nde Endüstriyel Simbiyoz Projesi’dir. Proje kapsamında hayata geçen 8 örnek proje ile geri dönüş süresi 1,1 yıl olarak ortaya çıkmış, 10 yeni ürün üretilirken ve yıllık 6,4 milyon ABD Doları kadar ekonomik değer yaratılacağı gösterilmiştir” dedi.
Açılış konuşmaları BP Türkiye Başkanı Bud Fackrell, International Synergies Limited Başkanı ve Avrupa Endüstriyel Simbiyoz Birliği (EUR-ISA) Kurucu Üyesi Peter Laybourn, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Verimlilik Genel Müdürü Anıl Yılmaz ve Kalkınma Bakanlığı, Bölgesel Gelişme ve Yapısal Uyum Genel Müdürü Nahit Bingöl ile devam etti.
Nahit Bingöl konuşmasında, sanayi, çevre ve bölgesel politika alanında yetki sahibi kurumlarda endüstriyel simbiyoz uygulamalarının desteklenmesine yönelik olarak merkezi ve yerel düzeyde gerekli kapasitenin oluşturulması gereğinin altını çizmek istediğini ifade etti ve 10. Kalkınma Planı döneminde gerek uygun yasal altyapının tesis edilmesi, gerek koordinasyon ve teşvik mekanizmasının oluşturulması konusunda olumlu adımlar atılarak ülkemiz sanayisinin daha kaynak verimli ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşmasını temenni ettiğini sözlerine ekledi.
330.000 ton atıktan 6 milyon ABD doları net kazanç sağlanıyor
Açılış konuşmalarının ardından gösterilen belgesel ve TTGV Çevre Projeleri koordinatörü Ferda Ulutaş’ın yaptığı sunumda İskenderun Körfezi Endüstriyel Simbiyoz Projesi kapsamında yaılan çalışmalar ve kazanımlar anlatıldı. İskenderun Körfezi’nde hayata geçirilen Endüstriyel Simbiyoz Projesi, özgün çözümlerle ve işbirliği yaklaşımıyla, her sorunun bir fırsata çevrilebileceğine dair somut örnekler ortaya koydu. 8 örnek projeyle, yılda ortalama 330 bin ton atığın değerlendirilebileceği görüldü. Bu miktar bir buçuk milyon nüfusa sahip bir kentin bir yılda ürettiği evsel katı atık miktarına eşit. 8 örnek projeyle yılda 37 bin ton karbon azatlımı sağlanırken 6.500 metreküp su tasarrufu gerçekleşti. Projede ayrıca, yılda 280 bin ton ürün üretilerek 6 milyon ABD doları net kazanç sağlanabileceği ortaya kondu. 27 farklı kuruluş çalışmalara dahil olurken, 5 üniversite projeye doğrudan katkı verdi. Proje sayesinde yıllık 37 bin ton karbon azatlımı sağlanırken 6.500 metreküp su tasarrufu gerçekleşti.
Konferansın öğleden sonraki ilk oturumunda İngiltere, Danimarka ve Güney Kore başta olmak üzere dünyadaki uygulamalar ve ilgili politikalardan bahsedildi. İkinci oturumda gerçekleştirilen panelde ise Türkiye’de Endüstriyel Simbiyoz’un bugünü ve geleceği tartışıldı. Bu panele Kalkınma Bakanlığı Yerel ve Kırsal Kalkınma Dairesi Başkanı İbrahim Kuzu’nun yanı sıra BEBKA Planlama Uzmanı Nalan Tepe Şençayır panelist olarak katılım sağladı.
Şençayır bölgesel kalkınmada Endüstriyel Simbiyoz’u değerlendirirken, BEBKA olarak şimdiye kadar yapılan çalışmaları ve yakın zamanda bölgemizde başlayacak Endüstriyel Simbiyoz (ES) projesi hakkında bilgileri katılımcılarla paylaştı. Bu kapsamda bölgemizde ES olanaklarının belirlenmesi ve örnek projelerin hayata geçirilmesi, bir ağ ve veri tabanı oluşturulması, ileride devam edecek simbiyoz çalışmaları için teknik ve idari kapasitenin geliştirilmesi, paydaşlar arasında ES farkındalığının artırılması, uygulamaya yönelik adımların geliştirilmesi ve bir mali destek programı geliştirilmesi konusunda bir dizi çalışmalar yürütülecek.